Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir davada, sanık hakkında 5 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Tutuklu sanık, kazayı hatırlamakta zorlandığını belirterek, “Önce otobüs durağına mı yoksa lamba direğine mi çarptım emin değilim. Çarpmamla birlikte bayıldım, başımı ikinci kez ön cama vurunca ayıldım” şeklinde ifade verdi.
Olay, 29 Mart günü saat 19.00 sıralarında Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Ankara Yolu Caddesi Duaçınarı mevkiinde gerçekleşti. Alınan bilgilere göre, Alaa K.’nın kullandığı 34 RB plakalı otomobil, sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu yol kenarındaki otobüs durağında bekleyen vatandaşların arasına daldı. Kaza sonrası otomobil, duraktaki yolcuları altına aldıktan sonra yanındaki aydınlatma direğini de devirdi. Olayın hemen ardından çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kaza sonucunda durakta bekleyen Mesut Cambaz ve Metin K. ağır yaralanırken, Melike R., Miyeser R., Yılmaz Ö. ve Mevlüt Ö. de yaralılar arasındaydı. Yaralılar, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Mesut Cambaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Sanık, olay günü oruçlu olduğunu belirterek, kazayla ilgili hatırlamakta zorluk çektiğini ifade etti. Alaa K., “Önce otobüs durağına mı yoksa lamba direğine mi çarptım emin değilim. Çarpmamla birlikte bayıldım. İlk başımı cama vurduğumda bayıldım, ikinci kez ön cama vurunca kendime geldim. Aracın durağa nasıl girdiğini hatırlamıyorum” dedi.
Mağdur yakınları, sanığın çelişkili ifadeler verdiğini belirterek, “Sürekli farklı şeyler söylüyor, bu şekilde sorumluluktan kaçamaz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Mahkeme heyeti, mevcut delilleri göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık avukatı Sedat Gülen ise müvekkilinin kasıtlı bir eylemde bulunmadığını savundu.