ANKARA (Bursa Kuşu) – Tarım ve Orman Bakanlığı, son dönemde kamuoyunda tartışmalara neden olan bir kanun teklifi hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamada, çeşitli platformlarda yer alan iddialara yanıt verildi.
Bakanlık, son 23 yıl içinde korunan alanların sayısının 172’den 688’e, bu alanların yüzölçümünün ise 818 bin hektardan 3,4 milyon hektara yükseldiğini belirtti. Ayrıca, sulak alan sayısının 9’dan 136’ya ve yüzölçümünün 159 bin hektardan 1,18 milyon hektara çıktığını vurguladı. 2002 yılında bulunmayan yaban hayatı geliştirme sahalarının sayısının ise 85’e ulaştığı ifade edildi. Bu gelişmelerin, kanun teklifinin dayanağını oluşturduğu kaydedildi.
Açıklamada, kanun teklifinin av ve doğa koruma memurlarının sayısının artırılması, biyoçeşitliliği tehdit eden faaliyetlerin daha etkili bir şekilde denetlenmesi, milli parklardaki kaçak yapıların mahkeme kararı beklenmeden yıkılması ve kanuna aykırı eylemlere yönelik hapis ve para cezalarının artırılması gibi konulara odaklandığı belirtildi. Ayrıca, sosyal medyada ve basında yer alan bazı iddialara yanıt verildi.
İDDİA 1: Meclise sunulan kanun teklifinin yeni bir talan yasası olduğu, milli parkların koruma statüsünün değiştirilerek bu alanlara otel ve konaklama tesisleri yapılacağı iddia edilmektedir. Bu işletmelerin süresinin 49 yıl olacağı ve başarılı bulunan işletmelerin süresinin 99 yıla uzatılacağı yönündeki haberler yer almaktadır.
CEVAP 1: Kanun teklifinde milli parkların statüsünün değiştirilerek otel yapılmasına izin verildiği iddiası kesinlikle yanlıştır. 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1983’ten bu yana bu konuda bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla mevcut kanun teklifinde yeni bir düzenleme yoktur.
İDDİA 2: Söz konusu kanun teklifi ile milli parklarda petrol, doğalgaz, trafo, su ve diğer altyapı tesislerinin kurulmasına izin verileceği iddia edilmektedir.
CEVAP 2: Kanun teklifinde mevcut izinlerdeki “kamu yararı ve zaruret” şartı korunmaktadır. Eleştirilerde çarpıtılan bu ifade, sadece korunan alan içerisindeki yerel halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için elektrik, su, ulaşım, telekomünikasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerine izin verileceğini belirtmektedir. Bunun dışında herhangi bir tesis yapılaşmasına izin verilmeyecek ve iddiaların aksine teklif ile izin türleri daraltılmıştır. Milli parklarda altyapı tesisleri için zaruret durumu aranacak ve bu tesislerin milli park dışındaki alanlardan geçirilmesi mümkünse izin verilmeyecektir.
İDDİA 3: Kanun teklifi ile milli park alanlarının işletilmesinin Cumhurbaşkanlığı’na devredileceği yönünde iddialar bulunmaktadır.
CEVAP 3: Kanun teklifinde böyle bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
İDDİA 4: Milli park içindeki günübirlik veya konaklamalı tesislerin işletmesinin artık kamuya ait olmayacağı, özel sektöre devredileceği iddia edilmektedir.
CEVAP 4: Milli parklar içindeki tesislerin Genel Müdürlük, belediyeler veya özel sektör tarafından işletilmesi mevcut bir uygulamadır. Bu düzenleme, yeni bir yöntem getirmemekte, Orman Kanunu ve Milli Parklar Kanunu hükümlerinin uyumlu hale getirilmesine yönelik bir çalışmadır.
Yorumlar kapalı.