BURSA (Bursa Kuşu) – Nilüfer Belediyesi ve Tarih Vakfı işbirliğiyle düzenlenen “Tarih Buluşmaları” etkinliği, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü kapsamında bir söyleşi gerçekleştirdi. Etkinlik, Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, “Çoklu Krizler Çağı’nda çocuğun iyi olma halini düşünmek” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Semerci, Şanlıurfa ve İstanbul’da yaptığı araştırmalardan elde ettiği verileri katılımcılarla paylaştı ve günümüz çocuklarının geçmiş nesillere göre daha fazla kaygı ve baskı altında olduğunu vurguladı.
Semerci, “Bizim çocukluğumuzla şu an çocuk olmak aynı şey değil” diyerek, dijitalleşme, küresel krizler ve aile gibi etkenlerin bugünün çocuklarını farklı bir gerçekliğe sürüklediğini belirtti. Çocukların gelecekle ilgili endişelerinin arttığını ifade eden Semerci, “Çocuk olmanın belki en temel özelliği o endişeyi biraz daha az taşımaktır. Belki düşünmemektir, özgürce hayal kurabilmektir. Bunları kaybediyoruz” dedi.
Yapılan araştırmalara göre, çocukların yüzde 76’sının ekonomik durumdan endişe duyduğunu belirten Semerci, “Çocuktan bahsediyoruz. Bu çok yüksek bir oran. Aile bireylerinin başına bir şey gelmesi yüzde 72, gelecekle ilgili planların gerçekleşmemesi ise yüzde 64” şeklinde konuştu.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ GERÇEĞİYLE YÜZLEŞME ÇAĞRISI
Çocuk işçi ölümlerinin takip edildiği bir toplumda yaşandığını hatırlatan Semerci, bu meselenin acilen ele alınması gerektiğini vurguladı. Çocuk işçiliğinin Türkiye’nin karşılaşması gereken önemli bir sorun olduğunu ifade eden Semerci, “Çok konuşmamız gereken ve tek başımıza asla çözemeyeceğimiz büyük bir sorunlar yumağından bahsediyoruz. Her bir yetişkin kendi çocuğunu hiçbir zaman çalışan bir çocuk olarak görmüyor. Bununla yüzleşmemiz lazım” dedi.
SINAV BASKISI YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Eğitim sisteminin çocuklar üzerindeki sınav baskısını artırdığını ve bunun yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü kaydeden Semerci, bu konunun araştırma sonuçlarında öne çıkan bir diğer başlık olduğunu belirtti. Sisteminin artık sadece sınav merkezli hale geldiğini ve sınavlarda başarısız olanların sistemden düşerek, neredeyse kimsenin ilgilenmediğini ifade etti. Sınav odaklı bu baskı nedeniyle çocukların sanat ve spor gibi aktiviteleri bıraktığını dile getiren Semerci, her şeyi ikinci plana itmenin, çok mutlu olduğu bir şeyden vazgeçmesi anlamına geldiğini söyledi.
Semerci, sorunların ancak paydaşlıkla çözülebileceğini vurguladı ve eğitimin her çocuğun kendi yetenekleri doğrultusunda gelişmesini sağlaması gerektiğini belirtti. Dijitalleşmenin çocuklar için bir sosyalleşme alanı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Semerci, bu alandaki risklerin minimize edilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, ebeveynlere dijital okuryazarlık becerilerinin kazandırılması gerektiğini de dile getirdi.

Yorumlar kapalı.