İran-İsrail savaşı beşinci gününe girerken, gerilim artmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Ağca, savaşı derinlemesine analiz etti.
İSTANBUL (Bursa Kuşu) – Dr. Fehmi Ağca, İsrail hava kuvvetlerinin İran’a yönelik başlattığı ilk gece saldırılarının, İran’ın askeri liderlik yapısında geçici bir açığa neden olabileceğini ifade etti. Ancak Ağca, İran’ın hiyerarşik yapısı sayesinde bu tür açıkların hızlı bir şekilde kapatılabileceğini belirterek, nükleer bilim insanlarına yönelik suikastların da Iran’ın nükleer programında kısa vadeli aksamalar yaratabileceğini kaydetti. Borç ve genç bilim insanları ile bu kayıpların telafi edilebileceğini dile getirdi.
SALDIRILAR REJİME DESTEĞİ ARTIRIYOR
Ağca, İsrail’in siyasi liderlerini hedef almaktan kaçınmasının, rejimi değiştirme niyetinin olmadığını ortaya koyduğunu vurguladı. Askeri ya da siyasi liderlere yönelik suikastların, İran halkı arasında mevcut rejime olan desteği artıracağının altını çizdi.
İsrail’in saldırılarının ardındaki esas amacın, İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ortadan kaldırma kararlılığı olduğuna işaret eden Ağca, bu tehdidin İsrail için varoluşsal bir risk taşıdığını belirtti. ABD, İngiltere ve Almanya’nın İsrail’e sağladığı silah ve istihbarat desteğinin önemine değinen Ağca, İsrail’in 200 uçakla gerçekleştirdiği ilk taarruzun da yüksek operasyonel kapasitesini gözler önüne serdiğini ifade etti.
İRAN’IN KARŞI İSTİHBARAT ZAFİYETİ
Ağca, İsrail’in MOSSAD istihbarat teşkilatının İran içinde güçlü bir ağa sahip olduğunu, buna karşılık İran’ın karşı istihbarat alanında ciddi zaafiyetler yaşadığını dile getirdi. Özellikle üst düzey yöneticilerin ve bilim adamlarının korunmasında alınan yetersiz önlemlerin, stratejik bir hata olarak değerlendirileceğini söyledi. İran’ın hava savunma sistemlerinin de, ABD’nin elektronik harp desteğiyle İsrail tarafından etkisiz hale getirildiği bilgisine yer verdi.
İRAN’IN TEPKİSİ SINIRLI KALABİLİR
Ağca, İran’ın İsrail’e vereceği tepkinin, İsrail’in gelişmiş hava savunma sistemi nedeniyle kısıtlı kalabileceğini savundu. Ancak, İran’ın hipersonik füzeleriyle İsrail’in savunmasını aşarak askeri ve ekonomik hedeflere zarar verebileceğine de dikkat çekti. Yine de, İsrail’in bu riskleri göze aldığını belirtti. ABD’nin dış politikasında İsrail’in güvenliğinin öncelik taşıdığını belirten Ağca, bu nedenle uluslararası hukuka aykırı eylemlerine de kayıtsız şartsız destek verildiğini vurguladı. Rusya ve Çin’in ise yalnızca kınama ile sınırlı kalacağını, İran’a nükleer programını terk etmesi için telkinlerde bulunabileceğini ifade etti. Küresel çapta bir çatışmanın istenmediğinin altını çizdi.
İRAN’IN NÜKLEER PROGRAMI HEDEF
Ağca, İsrail’in Orta Doğu’daki tüm devletleri tehdit olarak gördüğünü, ancak İran’ın nükleer programı nedeniyle öncelikli hedef olduğunu söyledi. “Eğer İran nükleer silah kapasitesinden vazgeçerse, savaş sona erebilir,” diyen Ağca, İran’ın İsrail’in hava kuvvetlerini etkisiz hale getirmesi halinde ABD’nin araya girerek bir uzlaşma sağlayabileceğini ifade etti. Aksi takdirde, ABD’nin İran’ın nükleer altyapısını yok etmek için savaşa katılması olasılığına da değindi. Bu durumda, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehditinin de ortadan kalkabileceğini belirtti.
Yorumlar kapalı.