BALIKESİR (Bursa Kuşu) – Türkiye, su kaynakları konusunda ciddi bir krizle karşı karşıya. Ülke genelindeki 240 gölden 186’sı yalnızca son 60 yıl içinde kayboldu. Bu çevresel baskılar, yerel küçük ve orta ölçekli çiftçilerin yenilikçi çözümler arayışına girmesine neden olurken, pirinç tarımının merkezi olan Balıkesir Gönen’de çiftçiler yeni teknolojilere yöneliyor. Gökmen ailesi ve deneyimli çeltik üreticisi Hüseyin Armağan, su sıkıntısı, yüksek maliyetler ve verim kayıplarına karşı XAG P100 Pro tarım dronlarını kullanarak tarımda önemli bir değişim sağlıyor.
KURAKLIK VE GELENEKSEL TARIMIN SINIRLARI
Pirinç tarımı, yoğun sulama ihtiyacı ve ani yağışların tarlaları traktörlerin ulaşımına kapatmasıyla zorlu bir denge gerektiriyor. Recep Gökmen, “Yağmur sonrası tarlalar çamur oluyor, traktörler giremiyor. Bazen 15 gün beklemek zorunda kalıyoruz, bu da ilaçlama zamanını kaçırıp verimi olumsuz etkiliyor” diyor. Armağan ise geleneksel tarım yöntemlerinin mahsulleri ezdiğini, kimyasalların israfına yol açtığını ve iş gücü bulmanın her yıl daha da zorlaştığını belirtiyor. Türkiye’nin tarım sektörü, toplam su tüketiminin yüzde 70’ini kullanırken, artan enerji maliyetleri ve piyasa dalgalanmaları küçük çiftçileri dar kâr marjlarına sıkıştırıyor.
DRONLARLA YENİ BİR DÖNEM
XAG P100 Pro tarım dronu, 50 kg taşıma kapasitesi, hassas püskürtme, gübreleme ve tohumlama özellikleri ile Gönen’deki tarım uygulamalarını dönüştürüyor. Özgür Gökmen, “Dronu ayarlıyorum, kendi başına uçuyor ve tam kalktığı yere iniyor. Yorucu gece mesaileri ve mevsimlik işçi arayışı tarihe karıştı” şeklinde ifade ediyor. Armağan, daha önce günler süren işlemlerin artık saatler içinde tamamlandığını, drone’un engebeli arazilerde ve elektrik hatları altında bile güvenle çalıştığını vurguluyor. Yağmur sonrası tarlaya girmek için bekleme süresi 1-2 güne kadar düştü.
SU VE MALİYET TASARRUFU
Dronlar sayesinde su kullanımı dekarda 40 litreden 1-5 litreye, pestisit kullanımı ise 100 gramdan 40-60 grama geriledi. Gübre ve tohumlar hassas bir şekilde uygulanarak israf önleniyor. Bu teknoloji, verimde yaklaşık yüzde 10 artış sağlarken, mahsul sağlığını koruyarak kimyasal maruziyetini ve fidan hasarını azalttı. İş gücü ihtiyacı da önemli ölçüde azaldı; önceki dönemlerde çok sayıda işçiye ihtiyaç duyulan tarlalar artık yalnızca 1-2 operatörle yönetilebiliyor.
Gönen’deki bu teknoloji dönüşümü, kırsal topluluklar için yaşam standartlarını yükseltirken, genç neslin tarıma olan ilgisini artırıyor.
Hüseyin Armağan, “Daha az atık, daha az hasar ve daha sağlıklı ekinler görüyoruz” derken, Recep Gökmen, “Dronlar, işçilik ve yakıt maliyetlerini düşürdü. Her şey tam gerektiği yerde” ifadelerini kullanıyor.
Sağlam, kolay onarılabilir ve yerel destekli XAG dronları, çiftçilere üretim süreçlerine daha fazla odaklanma imkânı sunuyor.
Yorumlar kapalı.