Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, PKK’nın sözde fesih bildirisini “emperyalist bir bölme projesi” olarak değerlendirdi. Akdoğan, bu durumun Lozan Antlaşması ve Atatürk ilkelerine yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. “Tam bağımsız, laik, demokratik Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
BURSA (Bursa Kuşu) – Gürhan Akdoğan, PKK’nın kendisini sözde feshettiğini duyurduğu bildiriyi ve “Terörsüz Türkiye” projesini sert bir dille eleştirdi.
Açıklamalarında, bildirinin Lozan Antlaşması, 1924 Anayasası ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini hedef alan bir emperyalist güçler tarafından hazırlanan bir bölme girişimi olduğunu belirtti. Akdoğan, PKK’nın bildirisinde Türkiye Cumhuriyeti’ni “soykırımcı ve asimilasyoncu” olarak nitelendirdiğini, terörist başı Abdullah Öcalan’ı “önder” ve örgütü “özgürlük hareketi” olarak tanımlamasının son derece hadsiz olduğunu vurguladı. Bu bildirinin, Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın kazanımlarını hiçe saydığını ve Sevr Antlaşması’nı yeniden canlandırmayı amaçlayan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bir uzantısı olduğunu ifade etti. Gürhan Akdoğan, “Bu bildiri, 30 Ağustos 1922 Dumlupınar’ı, 9 Eylül 1922 İzmir’i, 24 Temmuz 1923 Lozan’ı ve 29 Ekim 1923 Ankara’yı yok sayan bir hadsizlik manzumesidir” dedi.
“TERÖRİST BAŞININ MUHATAP ALINMASI KABUL EDİLEMEZ”
Gürhan Akdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin “terörist başının TBMM’de konuşması” önerisinin toplumda yarattığı şaşkınlığa dikkat çekerek, bu tür söylemlerin terör örgütünün siyasal uzantılarının devlet nezdinde meşrulaştırılması anlamına geldiğini ifade etti. “Terörist başının muhatap alınması, hain terör örgütünün fesih bildirisi üzerinden devletimizce muhatap alınması ve içerideki siyasal uzantılarının aracılık yapması kabul edilemez” diyen Akdoğan, bu sürecin emperyalist güçlerin Türkiye’ye yönelik 40 yıllık kanlı projelerinin bir devamı olduğunu savundu.
“50 BİN VATAN EVLADININ KATLEDİLİŞİ UNUTULAMAZ”
Türkiye’nin geçmişte Eruh, Şemdinli, Başbağlar, Kızılay Güvenpark, İstiklal Caddesi, Vodafone Arena, Atatürk Havalimanı ve TUSAŞ gibi birçok terör saldırısında 50 bine yakın vatandaşını kaybettiğini hatırlatan Akdoğan, “Şenay Aybüke öğretmen, küçük Ecrin ve daha nicelerinin katledilişini nasıl unuturuz?” diyerek, terör örgütünün bildirisinde özeleştiri bulunmamasını eleştirdi. Akdoğan, DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Seyit Rıza ve Şeyh Sait” örneklerini vererek yaptığı açıklamaları ise “Cumhuriyet’e başkaldıran, İngiliz işbirlikçisi hainlerin izinden gitme tehdidi” olarak değerlendirdi.
“YENİ ANAYASA DAYATMALARI EMPERYALİST PROJENİN PARÇASI”
Yeni anayasa tartışmalarını da gündeme getiren Akdoğan, bu sürecin Türkiye’nin üniter yapısını ve ulus devlet niteliğini tehdit ettiğini belirtti. ABD’li yetkililerin geçmişte Türkiye’ye federal bir sistem önerdiğini ve CIA raporlarında Türk kelimesinin anayasadan çıkarılmasının talep edildiğini hatırlattı. “Amerikan Anayasası 236 yıldır değişmezken, neden Türkiye’ye yeni anayasa dayatılıyor?” sorusunu yönelten Gürhan Akdoğan, Atatürk ilkelerine ve tam bağımsızlığa vurgu yaptı. 1982 Anayasası’nın yüzde 70’inin değiştiğini, ancak temel ilkelerin korunmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
“ROTAMIZ ATATÜRK’ÜN ROTASIDIR”
Akdoğan, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
“Bizim bir tek rotamız var; o da Cumhuriyetimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının rotasıdır. Bu rota, antiemperyalist, tam bağımsız, laik, demokratik Türkiye’dir. Lozan vazgeçilmezimizdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir! Bu bildiri; emperyalizme karşı kazanılan Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşını, 30 Ağustos 1922 Dumlupınar’ını, 9 Eylül 1922 İzmir’ini, 11 Ekim 1922 Mudanya’sını, 24 Temmuz 1923 Lozan’ını, 6 Ekim 1923 İstanbul’unu ve 29 Ekim 1923 Ankara’sını yok sayan bir hadsizlik manzumesidir. Emperyalizmin bu sinsi tuzakları Kurtuluş savaşımız Kuvayı Milliye destanımız ve Türk aydınlanma devrimleri ile nasıl bozulduysa şimdide öyle bozulacaktır”.
Yorumlar kapalı.