BURSA (Bursa Kuşu) – İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, Çınarcık Barajı ve Bursa’nın su kaynaklarının yönetimi hakkında Şube Konferans Salonu’nda bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Erdem, iklim değişikliği ve su stresi konularına dikkat çekerek, “Çınarcık Barajı Bursamızın can suyudur, dokunma!” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün 2023 Su Stresi Risk Haritası’nda yüksek riskli ülkeler arasında 39. sırada bulunduğunu vurguladı.
Bursa’nın yıllık su ihtiyacının 187 milyon metreküp olduğunu hatırlatan Erdem, bu ihtiyacın yarısının Doğancı ve Nilüfer barajlarından, diğer yarısının ise yeraltı suları ve kaynaklardan karşılandığını belirtti. Ancak, iklim değişikliği ve artan nüfusun su kaynaklarını tehdit ettiğini söyledi.
ÇINARCIK BARAJI’NIN ÖNEMİ
1987 yılında planlanan Çınarcık Barajı, içme suyu, tarımsal sulama ve Uluabat Gölü’nün ekolojik dengesinin korunması amacıyla inşa edilmiştir.
Bu baraj, yıllık 743,4 milyon metreküp akımın yüzde 23’ünü içme suyuna, yüzde 23’ünü tarıma ve yüzde 54’ünü enerjiye tahsis etmektedir.
BUSKİ’ye devredilen 145 milyon metreküp içme suyu hakkı, Bursa’nın su ihtiyacını karşılarken, kuyruk suyu Uluabat Gölü’nü beslemektedir.
Erdem, İznik Gölü gibi kurumaması için barajın korunmasının önemine dikkat çekti.
SANAYİYE TAHSİS TEPKİSİ
Başkan Erdem, DSİ’nin eski planlamalarına dayanarak sanayicilerin Çınarcık Barajı’ndan 70 milyon metreküp su talep etmesini eleştirdi. TEKNOSAB ve TOSAB’a kuyruk suyundan 34 milyon metreküp tahsis edildiğini belirten Erdem, barajın içme suyu için ayrılan kısmının sanayiye verilmesinin Bursa’nın su güvenliğini tehlikeye atacağını ifade etti. Büyükşehir Belediyesi’nin bu baskılara karşı durarak içme suyu ve Uluabat Gölü’nü önceliklendirmesi gerektiğini vurguladı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İMO Bursa Şubesi, su güvenliği için şu önerileri sunarak sürecin takipçisi olacağını duyurdu:
- Çınarcık Barajı’nın tamamı içme suyuna tahsis edilmelidir.
- Uluabat Gölü Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilmelidir.
- Atıksu geri dönüşüm tesisleri inşa edilerek sanayi suyu temin edilmelidir (örneğin, Nilüfer ve Batı Atıksu Tesisleri’nin yıllık 43 milyon metreküp deşarj suyu kullanılabilir).
- Yağmur suyu hasadı ve deniz suyu arıtımı gibi alternatif yöntemler değerlendirilmelidir.
- Sanayide kapalı devre sistemler ve akıllı sulama yöntemleri teşvik edilmelidir.
- Şeffaf ve katılımcı bir su yönetimi uygulanmalıdır.
Yorumlar kapalı.