İSTANBUL (Bursa Kuşu) – Birçok çocuk için diş hekimi koltuğu, sadece tedavi sürecinin değil, aynı zamanda kaygının da başlangıç noktası olabiliyor. Uzmanlar, çocuklukta yaşanan bu korkuların, sadece anlık deneyimleri değil, yetişkinlikteki ağız ve diş sağlığı alışkanlıklarını da etkilediğini belirtiyor.
Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, diş hekimi korkusunun çocukların tedavi süreçlerini olumsuz etkileyebileceği gibi, uzun vadede ağız ve diş sağlığı üzerinde de zararlı etkiler yaratabileceğini ifade etti.
Olumsuz deneyimlerin, ilerleyen yaşlarda ağız sağlığı alışkanlıkları ve hekime olan güven üzerinde belirleyici bir rol oynadığını dile getiren Karabulut, “Kaygının nedenini doğru bir şekilde anlamak, çözüm sürecinin ilk adımıdır” şeklinde konuştu.
Karabulut, çocuklardaki diş hekimi korkusunun kökeninde geçmiş deneyimlerin, ebeveyn tutumlarının ve çocuğun sosyal gelişim düzeyinin etkili olduğunu belirtti. “Dental kaygı genellikle geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerle ilişkilidir. Ağrılı bir tedavi süreci, daha önce yaşanılan diş ağrısı ya da ebeveynlerin kendi korkuları çocuklara yansıyabilir. Bu durum, tedavi sürecini zorlaştırmanın yanı sıra, çocuğun ağız hijyenini ihmal etmesine ve ilerleyen dönemde daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmasına yol açabilir,” dedi.
Karabulut, çocuklarda diş hekimi korkusunu azaltmanın en etkili yolunun güvene dayalı bir iletişim kurmak olduğunu vurgulayarak, “Çocuğun herhangi bir ağrısı veya şikayeti olmadan erken yaşta yapılan ilk diş hekimi ziyaretleri, güven ilişkisini geliştirmeye yardımcı olur. Her aşamada çocuğun duygusal ihtiyaçlarını dikkate alan güven temelli bir iletişim tarzı, tedavi sürecini kolaylaştırırken, çocuğun diş hekimine karşı olumlu bir algı geliştirmesine katkı sağlar. Ayrıca, uygun bir şekilde düzenlenmiş ve çocuklara özel bir klinik ortam; renkler, sesler ve yaklaşımlar açısından güven duygusunu pekiştirir. Bu koşullar sağlandığında, çocuklar diş hekimi ziyaretlerini korku değil, güven ve memnuniyetle karşılarlar” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.