İletişim Başkanlığı, gazeteci Fatih Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit iddiasıyla tutuklanmasına dair kamuoyunda ortaya çıkan manipülasyon kampanyalarına karşı hukuki süreci desteklediğini belirtti.
ANKARA (Bursa Kuşu) – İletişim Başkanlığı, Fatih Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tehditte bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açıklama yaptı.
Açıklamada, Altaylı’nın yargılanma süreci ile ilgili manipülasyon kampanyalarının mevcut olduğu ifade edilerek, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 106. maddesinde “tehdit” suçunun bulunduğu hatırlatıldı.
ALTAYLI’NIN İFADELERİ SUÇ UNSURU TAŞIYOR
Başkanlık, Altaylı’nın YouTube kanalında nasıl bir hâlde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömrü boyunca cumhurbaşkanı olarak kalıp kalamayacağına dair bir soruya verdiği yanıtında, “Bu millet padişahını boğmuş bir millettir” şeklindeki ifadeleri suç teşkil etmekte olduğunu belirtti. Bu beyanların, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik açık bir tehdidi içerdiği ve tarihi bir anlatım olarak sunulmasının bir manipülasyon olduğu ifade edildi.
HUKUKİ SÜREÇ USULÜNE UYGUN YÜRÜTÜLDÜ
İletişim Başkanlığı, Altaylı’nın gözaltı ve yakalanma sürecinin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümlerine uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, usulsüzlük iddialarının ise dezenformasyon olduğunu vurguladı. Soruşturma makamları, Altaylı’nın ifadelerinin TCK’nın 310/2 ve 106/1 maddeleri kapsamında tehdit suçunu oluşturduğuna dair kanaate vardı.
Sulh Ceza Hakimliği’nin, Altaylı’nın beyanlarının tehdit suçunun unsurlarını oluşturduğunu, ifadelerini kabul ettiğini ve fiziksel delillerle desteklendiğini belirterek tutuklama kararı aldığı belirtilmiştir. Hakimlik, ceza aralığı ve kaçma ihtimali gibi unsurları göz önünde bulundurarak bu kararı vermiştir.
Açıklamada, Türkiye’de yargı süreçlerinin bağımsız mahkemeler tarafından yürütüldüğü ve adli makamların suç şüphesi durumunda hukuki çerçevede işlem yaptığı vurgulandı. Tehdit suçunun “ifade özgürlüğü” olarak savunulmasının bir manipülasyon olduğu ve hukuk devletinde “hukukun üstünlüğü” ilkesinin herkes için bağlayıcı olduğu belirtildi.