Son günlerde dünya genelinde Covid-19’un yeni varyantı olarak adlandırılan “Frankenstein Varyantı” gündemdeki yerini aldı. Uzmanların açıklamalarına göre, bu varyant özellikle kış ayları öncesinde vaka sayılarında artışa neden olma potansiyeline sahip. Hızlı bulaşma yeteneği ve değişken semptomları, toplumda kaygıları artırıyor. İşte bu konuyla ilgili merak edilen bazı bilgiler…
İSTANBUL (Bursa Kuşu) – Frankenstein Varyantı, birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle oluşan hibrit bir tür olarak tanımlanıyor.
Bu birleşim, bağışıklık sistemini daha kolay yanıltabilen ve mevcut bağışıklığı kısmen aşabilen bir özellik kazandırıyor. Uzmanlar, varyantın adının farklı mutasyonların bir araya gelmesinden kaynaklandığını belirterek, halk arasında “Frankenstein” olarak anıldığını ifade ediyor.
BELİRTİLER KLASİK COVİD-19’DAN FARKLI MI?
Frankenstein Varyantı’nın en yaygın belirtileri arasında boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk yer alıyor. Bazı durumlarda tat ve koku kaybı daha az görülürken, mide bulantısı ve sindirim sorunları ön plana çıkabiliyor.
Toplu taşıma araçlarında, kalabalık ortamlarda ve kapalı alanlarda maske kullanımı tekrar önerilirken, el hijyenine dikkat edilmesi ve hastalık belirtileri olduğunda kalabalıklardan uzak durulması, bulaş zincirinin kırılmasında önemli bir rol oynuyor.
Uzmanlar, özellikle kış aylarında maske ve hijyenin grip, RSV ve diğer solunum yolu hastalıklarına karşı da koruyucu etkisinin olacağını vurguluyor.
TÜRKİYE’DE FRANKENSTEİN VARYANTI İÇİN DURUM
Son günlerde varyantın görüldüğü ülkeler arasında Türkiye’nin de bulunduğu bildiriliyor. Sağlık otoriteleri gelişmeleri titizlikle takip ederken, toplumun bilinçli davranması ve kişisel korunma önlemlerini alması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Uzm. Dr. Deniz Dazkır, “Hafif grip benzeri semptomlar ya da yalnızca halsizlik yaşayan bireyler, test yapılmadığında COVID-19 olduğunu fark etmeyebilir” diyerek, bu durumun bulaşma riskini artırdığını belirtti. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireylerin Frankenstein Varyantı’ndan daha fazla etkileneceği ifade ediliyor. Uzm. Dr. Dazkır, “Risk gruplarında ağır seyir ihtimali daha yüksek olduğu için maske ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi büyük önem taşıyor” diye ekledi.
Frankenstein Varyantı’nın, mevcut aşıların koruyuculuğunu kısmen aşabildiği ancak ciddi hastalık ve ölüm riskini önemli ölçüde azalttığı belirtildi. “Aşıların tamamen etkisiz olduğu düşüncesi yanlıştır. Güncellenmiş aşıların varyant üzerinde daha güçlü koruma sağladığı biliniyor” diyen Dr. Dazkır, aşılamanın devam etmesinin önemine dikkat çekerek, “Frankenstein Varyantı diğer varyantlardan farklı gibi görünse de korunma yöntemleri aynıdır. Maske, hijyen, sosyal mesafe ve güncel aşılar en etkili yöntemler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.