EY’nin 2025 Tüketici Ürünleri Sektörü Durumu Raporu, sektörün karşılaştığı zorluklar ve taşıdığı fırsatlarla kritik bir dönemeçte olduğunu gözler önüne seriyor. İnovasyon, yapay zekâ ve perakende iş birliği, bu büyüme döneminin temel taşları olarak belirmiş durumda.
İSTANBUL (Bursa Kuşu) – EY, dünya genelinde 500’den fazla tüketici ürünleri üreticisi ve perakendecisi ile 20 bin tüketici, 190 CEO ve 24 sektör yöneticisi ile gerçekleştirilen görüşmeleri kapsayan “Tüketici Ürünleri Sektörü 2025 Durumu” raporunu yayımladı.
Bu rapor, değişen pazar dinamikleri karşısında tüketici ürünleri sektörünün hayatta kalabilmesi için inovasyon, iş birliği ve stratejik fiyatlandırma üzerine odaklanmasının elzem olduğunu vurguluyor.
Yüksek hayat pahalılığı ve düşük hacim performansı nedeniyle, tüketici ürünleri şirketleri maliyet azaltma ve taktiksel fiyatlandırma stratejilerine yöneliyor. Katılımcıların yüzde 65’i, yatırımcı beklentilerinin iş stratejilerini belirlediğini, yüzde 81’i ise değerleme farklarının birleşme ve satın almaları zorlaştıracağını ifade ediyor. Buna rağmen, şirketler yeni pazarlara ulaşmak amacıyla inorganik büyüme ve portföy incelemelerini hızlandırıyor.
PERAKENDECİLER GÜÇ KAZANIYOR
Özel etiketli markaların yükselişi ve medya ağlarının etkisiyle, perakendecilerin gücü giderek artıyor. Perakendecilerin yüzde 78’i, gelecekte raflarda bir kitlesel markanın kalacağını, diğer alanların ise premium veya niş markalara ayrılacağını öngörüyor. Bu yaklaşım, tüketici ürünleri firmalarının yüzde 65’i tarafından da destekleniyor. Perakendecilerin yüzde 76’sı, raf alanının müzakerelerde kritik bir araç olduğunu belirtirken, yüzde 78’i premium ve niş ürünlere yönelmeyi, yüzde 67’si ise kendi markalarını geliştirmeyi planladıklarını ifade ediyor.
Rapor, başarı için inovasyon ve iş birliğinin elzem olduğunu ortaya koyuyor. Perakendecilerin yüzde 75’i ve tüketici ürünleri firmalarının yüzde 77’si iş birliğini temel bir unsur olarak değerlendiriyor. Yapay zekâ, veri ve analitik teknolojileri, perakendecilerin yüzde 52’si ve tüketici ürünleri firmalarının yüzde 45’i için öncelikli hale gelmiş durumda. Ancak, yalnızca yüzde 32’si bu teknolojilerin rekabet avantajı sağladığını düşünüyor. Perakende şirketlerinin yüzde 65’i, mağaza trafiğini artırmak için tüketici ürünleri firmalarından yenilikçi ürünler bekliyor. Ayrıca, perakende medyası, sadakat programları ve e-ticaret verileri yeni gelir modellerinin kapısını aralıyor; yüzde 63’lük bir kesim, medya kanallarının stratejik öneminin arttığını belirtiyor.
EY Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal, “Rapor, sektörün yalnızca fiyat rekabetiyle sürdürülebilir olmayacağını gösteriyor. Tüketici ürünleri şirketleri, değişen beklentilere hızlı bir şekilde yanıt vermeli, perakendecilerle etkili iş birlikleri kurmalı ve inovasyonu öncelikle gündemlerine almalıdır. Portföy inovasyonu, birleşme ve satın almalar, teknoloji destekli işletme modelleri ile yapay zekâ dönüşümü, büyüme ve sektörün geleceği açısından kritik bir önem taşımakta” şeklinde görüşlerini aktardı.