Devlet, konut krizine karşı harekete geçti. İstanbul’da uygulanacak olan kiralık sosyal konut modeli ile kira piyasasının rahatlatılması hedefleniyor. Uzmanlar, bu adımın değerli olduğunu belirtirken, kalıcı bir başarı için planlı genişlemenin, adil erişimin ve Anadolu’ya yönelik teşvik politikalarının gerekliliğine dikkat çekiyor.
İSTANBUL (Bursa Kuşu) – Hızla yükselen kiralara çözüm bulmak amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından kiralık sosyal konut modeli devreye alınıyor. Pilot uygulamalarla hayata geçirilmesi beklenen bu model, özellikle dar gelirli kesimlerin barınma sorununa yanıt vermeyi amaçlıyor.
Kamuoyunda büyük bir merakla takip edilen bu yeni dönem, sektör temsilcileri tarafından da olumlu karşılanıyor. Ancak bazı uyarılar da söz konusu. Projenin kalıcı olabilmesi, hedef kitleye adil erişim sunması ve ülke genelindeki kentleşme dengesine katkıda bulunması gerektiği vurgulanıyor.
Şule Alp: “Kira piyasasında kamu eliyle bir dengeleme başlıyor”
Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp, sosyal kiralık konut girişimini kamu müdahalesi ile kira piyasasında denge sağlama çabası olarak değerlendiriyor. Alp, TOKİ’nin bu adımını, İstanbul’daki derinleşen kira krizine yönelik anlamlı bir müdahale olarak nitelendiriyor. Ancak, bu etkinin kalıcı olabilmesi için sürdürülebilir ve planlı bir yaklaşım gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, hedef kitlenin iyi tanımlanması ve uygulamanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini dile getiriyor.
Alp, özel sektörle yapılacak hibrit projeler ve yeni yatırım modellerinin de bu süreci desteklemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Şerif Nadi Varlı: “Sosyal Konut Hamlesi Değerli, Ancak İstanbul’un Yükünü Hafifletmek Şart”
Vartur CEO’su Şerif Nadi Varlı, sosyal kiralık konut girişimini “toplumsal huzura katkı” olarak değerlendirirken, daha geniş bir perspektife dikkat çekiyor. Varlı, devletin sosyal konutları kiraya vererek toplumsal dengeyi sağlama çabasının son derece değerli olduğunu vurguluyor. Bu girişimlerin sadece barınma değil, aynı zamanda huzur ve sosyal adalet açısından da önemli olduğunu ifade ediyor.
Ancak Varlı, İstanbul’un nüfus yükünün artık sürdürülemez bir düzeye ulaştığını belirterek teşviklerin Anadolu’ya yönlendirilmesi gerektiğini söylüyor: “2000 yılında 65 milyon olan Türkiye nüfusu, 2025’te 85 milyona ulaşacak. Bu süreçte İstanbul’un nüfusu ise 10 milyondan 15,7 milyona çıkarak %57 büyüdü. Bu oran, ülke ortalamasının yaklaşık %90 üzerinde. İstanbul’un bu yoğun göç yükünü taşıması artık mümkün değil.”
Varlı, sosyal konut kiralama projelerinin mutlaka Anadolu kentlerini de kapsaması gerektiğini vurguluyor. İş, eğitim ve yaşam ağlarının dengeli bir şekilde ülke geneline yayılması gerektiğine dikkat çekiyor. Aksi takdirde İstanbul’da yapılan her çözüm, yalnızca anlık bir rahatlama sağlar; uzun vadede kentleşme krizini çözemez.
TOKİ’nin hayata geçirmeyi planladığı sosyal kiralık konut modeli, uzmanlara göre önemli bir başlangıç olarak değerlendiriliyor. Ancak bu adımın sadece İstanbul ile sınırlı kalmaması, ülke genelinde daha dengeli bir kentleşmeyi hedeflemesi gerektiği ifade ediliyor.
Yorumlar kapalı.