ANKARA (Bursa Kuşu) – Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan seminere; Keçiören Belediye Başkan Yardımcıları Selçuk Karadağ ve Celal Biçer, CHP İl Kadın Kolları Başkan Yardımcıları Şenel Üzümcan, Gülistan Aydın, Gamze Yılmazoğlu, Tekmile Kamer Dağkıran, Gonca Doğan, CHP Keçiören İlçe Kadın Kolları Başkanı Firdevs Soy, CHP Keçiören İlçe Başkanı Berk Kılıç’ın eşi Öznur Kılıç, belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Ankara Barosu Gelincik Merkezi’nden avukatlar, psikologlar, sosyologlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Kadınlar bizim baş tacımız”
Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Karadağ, seminerde yaptığı konuşmada “Kadınlar bizim baş tacımız” ifadesini kullanarak, kadınların toplumdaki önemine vurgu yaptı. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’ın bu konuda son derece duyarlı olduğunu belirten Selçuk Karadağ, “Sayın Başkanımız Dr. Mesut Özarslan, kadınların sesine dikkat edilmesi ve taleplerinin eksiksiz karşılanması konusunda bize sürekli talimatlar veriyor. Bu duyarlılığın somut örneği, Belediyemiz bünyesinde daha önce bulunmayan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün kurulmasıdır. Ayrıca, kadınlarımıza yönelik oluşturulan Gün Evleri ve çeşitli hizmet merkezleri de bu anlayışın yansımalarıdır. Kadınlarımızın sosyal yaşamda huzurla yer alabilmesi için çalışmalarımız titizlikle devam edecektir.” dedi.
Aylin Nazlıaka’dan dayanışma mesajı
CHP Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, seminere gönderdiği mesajda, “Ben de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınların her alanda eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürdürebilmesi için üzerime düşen tüm sorumlulukları kararlılıkla taşımaya devam edeceğim. Bu mücadelede omuz omuza, dayanışma içinde yürümek en büyük gücümüzdür.” şeklinde ifade etti.
“Bizim söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var”
CHP Keçiören İlçe Kadın Kolları Başkanı Firdevs Soy ise konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği öneme dikkat çekerek, “Biz 1930 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren Atatürk’ün kadınlarıyız. Çağdaş, bilimsel, demokratik ve laik bir gelecek ancak bizimle mümkündür. Siyasetten eğitime, sağlıktan adalete, teknolojik gelişimden akademiye kadar hayatın her alanında varız ve var olmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var. Barış içinde ve sevgi-saygı temelli bir toplum da ancak kadınlarla mümkün olabilir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, ‘Kadınları geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur!’” şeklinde konuştu.
Şiddetin tüm boyutları ele alındı
Seminerde, kadına yönelik şiddetin farklı boyutları ele alınarak, alanında uzman psikolog ve sosyologlar kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Şiddetin tanımı, türleri ve toplumsal etkileri detaylı bir şekilde anlatılırken; şiddetten korunma yöntemleri ve alınabilecek önlemler konusunda önemli bilgiler paylaşıldı. Uzmanlar, toplumda azımsanamayacak sayıda kadının şiddet mağduru olduğunu belirterek, kimsenin yalnız hissetmemesi gerektiğini vurguladı. Şiddet gören bireylerin sadece kendileri için değil, aileleri ve toplum sağlığı açısından da mutlaka uzman desteği alması gerektiğinin altı çizildi.
Ankara Barosu Gelincik Merkezi avukatları, şiddete maruz kalan kadınların başvurabileceği merkezler hakkında detaylı bilgiler sundu. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hakkında kapsamlı bilgilendirme yapan avukatlar, kadınların yasal haklarını bilmeleri ve bu hakları kullanmaktan çekinmemeleri gerektiğini belirtti.
Etkinliğin sonunda, katılımcılara çiçek takdim edilerek seminer anısına toplu hatıra fotoğrafı çekildi.
Yorumlar kapalı.