Otizmin yaşamı zenginleştiren bir farklılık olduğunu vurgulamak ve sporun otizmli bireylerin gelişimindeki etkilerini bilimsel bir çerçevede incelemek amacıyla Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi’nde “Otizm ve Spor” konulu bir panel düzenlendi.
KONYA (Bursa Kuşu) – Panelde, sporun otizmli bireylerin fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimi üzerindeki çok yönlü katkıları ele alındı. Sporun, iletişim becerilerini destekleyen, günlük yaşamda bağımsızlığı artıran ve sosyal katılımı güçlendiren etkileri üzerinde duruldu.
Panel, Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE) Başkan Vekili Targun Polat’ın moderatörlüğünde; Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ece Bora ve SOBE Vakfı Eğitim Direktörü Alperen Sağdıç’ın katkılarıyla, öğrenci ve akademisyenlerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ece Bora, otizmli bireylerin en fazla desteğe ihtiyaç duyan görünmez engelli gruplarından biri olduğunu belirtti. Bora, “Galatasaray Spor Kulübü olarak ‘Otizm Yüzme’ programında her çocuğa kapılarımızı açtık ve eğitimlerimiz devam ediyor. Ayrıca, artık otizmli çocuklarımıza satranç öğretmeye başlayacağız. Galatasaray’ın kuruluş misyonu, memleketin her meselesini sahiplenmektir. Otizm, görünmez engelliler arasında en çok desteğe ihtiyaç duyan gruplardan biridir. SOBE gibi geçmişi ve bilgisi olan bir ekiple işbirliği yaparak daha geniş kitlelere ulaşmak çok önemli. Dilerim ki tüm büyük kulüpler bu konuda çalışmalar yapmaya başlar. Kendi illerindeki kamu kuruluşları ve STK’larla iş birliği kurarak, spor kulübü içerisinde şube açıldığında sosyalleşme de başlıyor. Galatasaray ailesini, otizmli çocuklar için de var kılıyoruz. Geçen yıl iki sporcumuzu lisansladık ve profesyonel hale getirdik. Bu yıl hedefimiz en az beş sporcumuzun daha profesyonel olmasını sağlamak” ifadelerini kullandı.
SOBE Vakfı Eğitim Direktörü Alperen Sağdıç ise, “Günlük hayatımıza sporu dahil etmemiz gerekiyor. Otizmli çocukların hayatı, özellikle yetişkinlik döneminde oldukça zorlaşıyor. Pek çok otizmli birey, obeziteye meyilli. Aktif bir hobi bulamadıkları için çoğu zaman televizyon karşısında ve mutfakta vakit geçiriyorlar. Bu noktada ailelere de önemli görevler düşüyor. Her çocuğun en azından günün belirli saatlerinde egzersiz yapabilmesi ve sporcu kimliği kazanabilmesi hedefimiz. Çocuklara bir sporu öğrettiğimizde, milli sporcu olma ihtimalleri ve turnuvalara katılma olasılıkları artıyor. Bu yaz Türkiye’de ilk defa sadece otizme yönelik spor oyunları düzenledik ve birçok şehirden il birincileri katıldı” şeklinde konuştu.
Panel, soru-cevap oturumunun ardından hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile tamamlandı.

Yorumlar kapalı.