İSTANBUL (Bursa Kuşu) – Dil ve konuşma bozukluklarının iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma alanlarını kapsadığını belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, bu sorunların insan yaşamının her döneminde ortaya çıkabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Konrot, “Beşikten mezara kadar uzanan süreç içerisinde karşımıza çıkan bu durumlar, bazen travmalarla da ilişkilendirilebilir.” şeklinde konuştu.
Bir trafik kazası sonrası beyin travması geçirebileceğimizi vurgulayan Prof. Dr. Konrot, “Bu tür travmalar sonucunda beyinde bazı etkiler meydana gelebilir. Kimi zaman dışarıdan görülebilir bir sorun olmayabilir ancak zamanla sorunlar kendini gösterebilir. Örneğin, lise döneminde bir hastam, bir kavgayı ayırmaya çalışırken kafasına bıçak darbesi almış ve sol tarafı zarar görmüştü. Bu durum dil yetisinin kaybına yol açmıştı. Dolayısıyla, ‘TVI’ olarak adlandırdığımız travmaya bağlı dil ve konuşma bozuklukları her zaman mümkündür.” dedi.
BEYİN TRAVMALARINA BAĞLI GELİŞEN DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI ANİDEN DÜZELMEZ!
Psikolojik travmanın daha karmaşık bir konu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Fiziksel, anatomik ve nörolojik boyutları olan durumlar ise farklı bir konudur. Bu nedenle, travmaya bağlı iletişimde, konuşma ve ses bozuklukları yaşanabilir.” diye ekledi.
Sesi doğru kullanmamanın da fonksiyonel bozukluklara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Konrot, “Örneğin, bir maça gittiğinizde bağırarak ses tellerinize zarar verebilirsiniz. Bu durumda sesiniz çatlayabilir ya da kısılabilir. Travmaya bağlı olarak birçok durum ortaya çıkabiliyor. Eğlenceli bir bakış açısıyla, bazı kişilerde ‘travmanın ardından eski sağlığa kavuşma’ beklentisi oluşabiliyor. Yeşilçam filmlerinde sıkça görülen bir senaryoda, bir kişi düşer ve kafasına darbe alır; ardından görme yetisini kaybeder. Ancak daha sonra benzer bir travma sonucu aniden yeniden görmeye başlar. Fakat bu tür mucizevi iyileşmeler, gerçek hayatta konuşma ve dil fonksiyonları açısından geçerli değildir. Beyin travmalarına bağlı dil ve konuşma bozukluklarının aniden düzelmesi bilimsel olarak mümkün değildir. Eğer travma, beynin konuşma merkezlerini etkilemişse, dil ve konuşma becerilerinin ne kadar geri kazanılabileceği ancak zamanla ve tedavi süreçleriyle ortaya çıkar.” şeklinde açıkladı.
Uzun süreli ses bozukluklarının daha ciddi sorunların habercisi olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Bu tür durumlarda sesin çatlaması, kısılması veya rahatsız edici bir ses tonunun oluşması önemli bir uyarı niteliği taşır.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.